Efes Harabeleri

Efes Harabelerİ

İlk kuruluş tarihi M.Ö. 6 bin yılına ulaşan Efes Antik Kenti, dünyanın en önemli antik kalıntılarından biridir. Tarih boyunca uygarlık, bilim, kültür, ve sanat alanlarında her zaman önemli rol oynayan Efes, antik dünyanın en önemli merkezlerinden biriydi. Farklı dönemlerde Roma, Yunan ve Türkler’in egemenliği altında bulunmuştur. Kesintisiz olarak yaklaşık 9 bin yıl yerleşim alanı olmuştur.

İçinde Artemis Tapınağı, Meryem Ana Evi ve Ashab-ı Kehf yapılarını bulunduran bu eşsiz eser günümüzde İzmir’e bağlı Selçuk ilçesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin en önemli turistik yerlerinden biri olan Efes her yıl ortalama 1.5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Şuan Dünya Miras Alanı olan Efes; Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, Artemision), Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi olmak üzere dört bileşenden oluşmaktadır.

Efes, Helenistik ve Roma dönemlerinin en parlak zamanlarında bulunmuştur. Ünlü Roma imparatoru Augustus zamanında Roma İmparatorluğu’nun Asya Eyeleti başkenti olan Efes 200 bin kişilik kalabalık nüfusa ulaşmıştır. Bu özelliğiyle doğu ile batı arasında geçiş noktası vazifesi gören Efes aynı zamanda dönemin önemli bir liman kentiydi. Yoğun ticari işlerin yapıldığı şehir bu şekilde zenginleşti ve daha da büyüdü, gelişti. Döneminin politik ve ticari anlamda önemli şehirlerinden biri haline geldi.

Anadolu’nun en eski tanrıça geleneği’ne dayalı olan Artemis kültürünün en büyük Artemis Tapınağı da Efes içinde yer almaktaydı bu yüzden önemli bir dinsel merkez haline gelmiştir. Bu tapınak günümüzde Dünyanın Yedi Harikası arasında sayılmaktadır. Tarihte çok önemli bir yere sahip olman Efes; Herakleitos, Artemidoros, Hipponaks, Zenodotos ve Soranos gibi ünlü kişileri de yetiştirmiştir..

Helenistik ve Roma dönemlerinin en üstün kentleşme mimari örneklerinden biridir. Bunlardan en önemlileri, Celsius Kütüphanesi, Yamaç Evler, Tiyatro, Artemision, Meryem Klisesidir. Efes’te en dikkat çeken özelliklerden biri de bütün cadde ve sokakların birbirini dik açıyla kesmesidir. Bu mimarinin kurucusu Hippodamos’tur ve bu mimariye “Izgara Planı” adı verilmektedir..